Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü

Stok Tükendi

Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü

Yazar: Sigmund Freud
Barkod: 9786058495012
Üreticiler: Telos Yayıncılık
Stok Sayısı: Stokta Yok
Basım Tarihi: 9-2016
Baskı Sayısı: 2. Basım
Sayfa Sayısı: 52 Sayfa
Ağırlık: 52,00 Gram
Boyut: 10,00 (en) x 14,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: İstanbul - Türkiye
Boyut: Cep Boy
Basım Dili: Türkçe

20,00 TL
16,00 TL

Telos Yayınevi Freud’un temel metinlerini Almanca aslından çevirileriyle ve yeni terim önerileriyle yayınlamaya devam ediyor.

Psikanaliz Dizisi’nin yeni kitabı: Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü.

Bastırma kavramı psikanaliz kuramının kalbinde yer alır. Freud’un deyişiyle: “Bastırmayı merkeze alıp psikanaliz kuramın bütün öğelerini onunla ilişkisinde konumlandırmak olasıdır.”

Kitap 1915 tarihli Bastırma makalesi ile birlikte 1939 yılında ilk basımı yapılan Musa ve Tektanrılı Din adlı yapıttaki Bastırılanın Geri Dönüşü pasajını ve 1923 tarihli Hayırlama makalesini Oya Kasap’ın yetkin çevirisiyle bir araya getiriyor.

Cemal Dindar’ın Bastırma ve Psikanalizin Diyalektiği başlıklı sunuş yazısı psikanaliz kuramının gelişimi ve diyalektiği üzerine bir değerlendirme içeriyor:

Freud, 1915 tarihli Bastırma makalesinde psikanalizin diyalektiğini düşünmenin birçok ipucunu vermektedir. Öncelikle bastırma da dâhil ruhsallığın insanın ‘oluş’uyla ortaya çıktığını, başlangıçtan verili olmadığını ileri sürerek: “Bastırmanın kökensel olarak mevcut olan bir savunma düzeneği olmadığı, bilinçli ve bilinçsiz ruhsal etkinliklerin keskin bir ayrımı gerçekleşmeden oluşamadığı ve özünün ancak bilinçli olanın reddedilmesi ve uzakta tutulmasından oluştuğu sonucuna varmak zorundayız.”

Haz - hazsızlık diyalektiğinin bir türevi olarak bastırma, sıklıkla düşülen bir hatayla sadece bilincin bir etkinliği gibi yorumlanıyor. Oysa Freud, Hegel mantığının oluş, nicelik, itme, çekme, devinim gibi önemli kavramlarını kullanarak bastırma işleminde bilinçli olandan bilinçsiz olana ve bilinçsiz olandan bilinçli olana, çifte geçişe özellikle vurguda bulunuyor…”