Bu kitabı; proleterya iktidarı kurarak sınıfsız bir topluma ulaşma hayalleri kuran komünistler ve onlarla yarım asırdır siyasal rekâbet, tartışma ve kavga içinde olan ülkücüler Marksizm’i iyi ve doğru öğrensinler, aralarında tartışırlarken boş boş konuşmasınlar ve birbirlerine palavra atıp sıkmasınlar, diye yazdım.

Marksizm’e temelden karşı olan Ülkücülerin Marx’ın hayat hikayesini ve onun eserlerini okuyup öğrenmek gibi bir mecburiyetleri yoktur. Bu onlar için bir tercih meselesidir. Ancak ekonomik, siyasî ve sosyal iddialarını ille de gerçekleştirmeyi halâ düşünüyorlarsa, dünyaya gittikçe hakim olan Kapitalist ekonomi politik düzenin işleyişini, tarihsel, sosyal, sınıfsal, siyasal çelişki ve ilişkilerini çok iyi öğrenmeleri gerekiyor. Ülküdaşlarıma Marx’ın hayatını ve eserlerini okuyup öğrenmeye çalışmalarını ısrarla tavsiye ediyorum. Bunu yaparlarsa çok faydasını görürler…

Buna karşılık, devrimcilerin, komünistlerin Marx’ın hayatını ve eserlerini okumaları ve iyi öğrenmeleri, bir tercih meselesi değil kaçınılmaz bir mecburiyettir. Çünkü bunu yapmak onlar için var olma nedeni, tarihsel ve ideolojik bir zorunluluktur. Marx’ın hayatı ve eserleri okunmadan ve iyi öğrenilmeden iyi ve donanımlı bir komünist olunamaz.