Sistemler, kendilerini taşıyamayacakları boyutta devasa bir iriliğe ulaşmadan çözülmezler, çökmezler. Karanlık Ortaçağda kilise baskısının eriştiği şiddet-kötülük seviyesi, engizisyon vb dikkate alınmadan reformlar, toplumsal dönüşüm ve Aydınlanma Çağı açıklanamaz. Tabiatıgereği, bir şey, zirve olduğu söylenebilecek bir yüksekliğe eriştikten sonra düşerse ancak tuzla buz olur.

Genetik aktarım gibi, bilgi ve deneyimin sonraki kuşaklara aktarılması da son derece önemlidir.Siz buna hikâye deyin, öğreti deyin, ne derseniz deyin. Bu, tam anlamıyla bir bellek aktarımıdır. Bellek aktarımı önlendiğinde, yani kuşaklararası bağ kopartıldığında olacak şey şudur: Sonraki kuşaklar her şeyi sıfırdan, yani deneye-yanıla, düşe-kalka öğreneceklerdir.

Daha dün ülkede Jim Crown yasaları ile tasvir edilen olumsuz bir hal söz konusu iken, siyahî insan hakları savunucuları bir bir ortadan kaldırılırken, onlara destek veren beyazların burnundan getirilirken, bir anda ard arda siyahîler en üst kademe yönetici sıfatı elde ettiler. Ne oldu da, böyle bir sonuç ortaya çıktı?