Geçtiğimiz asırda, Dünya'mız baştan aşağı sözde yeniden şekillendirilmekteyken Batı Düşüncesi bir kez daha yüzeysel olarak ikiye bölündü. Bir tarafta anlamı bir üretim olarak gören ve bu üretimin teknik yönlerini inceleyen Analitik Düşünce, diğer tarafta anlamsızlığı bir sapkınlık olarak gören ve bu sapkınlığın tarihsel seyrini izleyen Kıta Düşüncesi yer aldı. Dünya şekilden şekile girerken bir sonuca bağlanmayan -İdealizm/Ampirisizm, Skolastik/Modern, Stoacı/Epikürcü ve benzeri- emsallerindeki gibi anlamın ne anlama geldiğine gelince ayrı düşseler de, anlamı anlamdan başka bir anlamda anlayışları konusunda başından beri bir anlaşma içinde olduklarından aralarına bir ayrılık giremeyecek kadar kendi hallerindeler bugün. Onlarca asır boyunca hem tarihsel hem teknik anlamda söz konusu anlaşmanın zeminini teşkil eden Aristotales'in Kategorileri bile kendini durmadan tekrarlayan bu kendi halindelikten artık adı anılmayacak kadar halsiz düşmüşken H.R.Göktaş elinizdeki eseri; sadece Türkçe'nin temelinde işleyen mantığı açıklamakla kalmayıp, Kategoriler'in bile ancak Türkçe'nin Türkçe düşünülmesiyle kazanılan yüksekliğin gölgesinde yeniden soluk alabileceğini ve birkaç asırdır gaflet içinde savrulup duran Türkiye'nin geleceğinin de çok daha geniş çapta bir ezelden temin edilebileceğini ortaya koyuyor.