Ülkeler uydurmak, dünyayı bir kalıp peynirle ölçmek, Beatles dinlemek için bir saç stili seçmek, ışıkların lezzetini yakalamak, yemeği tersten yemek, ismini unutmaya çalışmak, bir plastik şişeyi bir tablo gibi incelemek, durduğun yerde saat farkları üretmek… Kesin olan bir şey varsa, o da şaşkınlık olmadan felsefe olmayacağıdır. Peki bu şaşkınlığı nasıl yaratırız? Üç tane ıvır zıvırla gerçek sürprizler yaratarak, aşina olduğumuz dünyada çatlaklar oluşturarak, düşünceyi harekete geçiren küçük sesler çıkararak... Burada söz konusu olan her seferinde, tek başınıza veya arkadaşlarınızla birlikte yeni hayatlar, kimlikler, karakterler, anılar ve iletişim ağları yaratmaktır. Tüm bunları yapmadaki amaç da kendi içinizde felsefeye temel oluşturan bazı soruları sormaktır.