Kısa soluklu bir dergi olmasına karşın Çankaya; barındırdığı göstergeler, içerdiği metinler ve iddialı çıkışıyla erken Cumhuriyet döneminin süreli yayınlarından biridir. 1928’de yayımlanan tek sayısı; edebiyatçılar, siyasiler ve bürokratlardan oluşan yazar kadrosuyla dönemin kültür hayatı ve aktüalitesi hakkında zengin referanslarla doludur. Çankaya, ortak bir tematik tutumla Cumhuriyet’in cisimleşmiş mekânı Çankaya’nın ele alındığı kurgusal metinlerin yanı sıra matbaacılıktan gazeteciliğe, sosyolojiden psikolojiye, heykelden müziğe pek çok kültür etkinliğinin tarihine ve güncel durumuna ilişkin yazılmış öğretici metinlerle belirginleşir. Ayrıca, bazı metinlerde kullanılan görsel materyaller, hem derginin tutumunu hem de dönemin özelliklerini yansıtır. Dergi, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ruhunu ve heyecanını sergilerken, İstanbul karşısında konumlandırılacak yeni kültür başkenti Ankara’yı da tanıtarak onun pozisyonunu belirlemeye yardımcı olur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun yüzüncü yılında, Dinçer Apaydın tarafından Arap harflerinden Latin harflerine aktarılıp notlandırılarak yayına hazırlanan Cumhuriyet’i Mekânsallaştıran Bir Dergi Çankaya, hem Cumhuriyet’in kurucu ruhunu izlemek hem de eski Ankara’nın kültürel havasını solumak isteyenler için ilgi çekici bir kaynak kitap.