Zamanın dışında, insanların tarihinin dışında kalmış bir ülkeydi burası, belki de dünya kurulduğunda diğer ülkelerden ayrı düşmüş, hiçbir şeyin doğup ölemediği bir ülke.
Yıl 1909. Ergenlik çağındaki Nur ve onun Mavi Adamlar olarak bilinen savaşçı halkı, Fransız sömürge askerleri tarafından yurdundan edilir, böylece kendilerine yeni bir yurt bulma umuduyla kuzeye doğru yola düşerler. Bu yaşananlardan uzun zaman sonra, Mavi Adamların soyundan gelen güzel Lalla ise Fas’ta bir gecekondu mahallesinde hayatını sürdürürken, kendisini çok daha büyük zorlukların beklediği Fransa’ya kaçmak zorunda kalır.
Çöl, insanın ilkel benliğini, cinsel kimliğini irdeleyen, kolonyal ve post-kolonyal dönemlerde aynı coğrafyada geçen iki ayrı hikâyeyle örülmüş, çok katmanlı, poetik, tarihsel ve modern bir roman.
“Çöl, dışlanan mültecilerin gözünden bir Avrupa tasviri ve onunla zıtlık içindeki, kayıp Kuzey Afrika çöl kültürüne ilişkin muhteşem bir anlatı sunuyor.”
Nobel Edebiyat Ödülü Komitesi, 2008