Avrupa'da dini bir taassubun altında gizlenen siyasi, sosyal ve ekonomik gereksinimler sebebiyla başlatılan Haçlı Seferleri, dünya tarihinin en uzun soluklu mücadelelerinden biridir. Müslümanlar, amaçlarını anlamak konusunda yetersiz kaldıkları bi yeni komşularını,siyasi rakiplerine karşı kullanabilecekleri bir araç gözüyle bakarak fazla önemsememişlerdir. Haçlılar da bu durumdan istifade ederek belki de umulandan çok daha rahat bir şekilde ana hedefleri Kudüs'e ulaşmayı ve Ortadoğu'ya yerleşmeyi başarmışlardır.
Başlangıçtaki heyecan, karmaşa ve önyargılar aşıldıktan sonra tarafların, siyasi gereksinimlerinin aslında birbirlerinden pek de farklı olmadığı gerçeğini idrak etmelerini güç ve iktidar adına yapılan siyasi ittifakları da beraberinde getirmiştir.
Müslümanlar tarafından Nureddin Mahmud b. Zengi, Selahaddin Eyyubi ve Memluklar, Haçlılar safında ise 9. Louis ve bazı istisnalar dışında 200 yıllık bu mücadeleye yön veren, seferlerin kaderini etkileyen temel olgu, siyasi ve ekonomik gereksinimlerin etrafında şekillenen karşılıklı çıkar ilişkileri olmuştur. Bu türden ilişkiler ise tarihin her döneminde Ortadoğu bölgesinin kaderini şekillendirmiştir.Nitekim Haçlı Seferleri sırasında yaşananlarla günümüz Ortadoğu'sunda yaşananlar arasında herhangi bir farklılığın olmadığı bu çalışmada görülecektir.