Çağdaşlaşmanın temel gereği, düşünüş biçiminde çağı yakalamaktır. Bu amaçla önce zihnin bu düşünüş biçimi ile formatlanması gerekir. Düşünsel formatlamada tekrarlar önemli etkiye sahiptir..
Metodumuz; insanlığın çağımızda ulaştığı “akılcı ve bilimsel düşünme” olmuştur. Akılcı ve bilimsel düşünme kısaca şudur: Üzerinde düşünme yapılacak konunun, ilgili olduğu bilim dalının, o konu hakkında tespit ettiği bilimsel teknik bilgiler üzerinde, beşeri aklın çağımızda ulaştığı akıl çapı ile sistematik düşünme yapmaktır. Sistematik düşünme; mantık disiplininin kuralları ile yapılabilir. O nedenle bu kuralları öğrenmek ve düşünmede kullanmak gerekir.
Geçmiş çağlarda yok olan toplumların tek temel nedeni vardı, o da; çağına uyum sağlayamamak idi. Bu çağımızda da çağımıza uyum sağlayamayan toplumlar ayıklanıp gideceklerdir. Biz de, çok sevdiğimiz toplumumuzun Kıyamete kadar varlığını sürdürmesini istediğimizden, toplumsal yapımıza uygun çağdaşlaşma işlemini yapmada öneri teşebbüsleri sunmaktayız. İnsanlığın tarihinde görüldüğü üzere, dinsel toplumlar ancak çağı yakalamış din alimleri tarafından çağdaşlaştırılabilmişlerdir. Bu nedenle asıl görev, dinsel toplum olan Türkiye için, çağın düşünüş biçimini yakalamış din düşünürlerine düşmektedir.