"Günümüzün çelişkisine göre, her anlam yokluğu bir anlama çağrıda bulunur, tıpkı her tek biçimleştirmenin farklılığa çağrıda bulunması gibi. İşte antropolog, bugün yeni düşünüm konularını bu karmaşık çağrılar ve yanıtlar destesinin içinde bulmaktadır."
Antropoloji genel geçer düşüncemizde "ilkel" toplumları inceleyen, buradan hareketle insanı irdelemeyi hedefleyen bir bilim dalıydı. "Onları" inceleyerek kendimizi düşünebilirdik. Ama, Marc Augé antropolojinin alanını gezegenimizin bütünüyle çakıştırıyor. Çünkü içinde yaşadığımız ve yazarın postmodern değil, ama "üstmodern" olarak tanımladığı bu durumda, artık farklı dünyalar aynı çağı paylaşıyorlar.
Antropoloji şimdi çağdaş dünyaları ele alarak, böyle-likle de "öteki" ve "ben" ayrımına, anlam sorununa yepyeni bir bakış açısıyla yaklaşarak, büyük şehirlerdeki otobüslerin kalabalığından gecekonduların kuytusuna, özcesi çok ama çok yakınımıza geliyor.