21.yüzyıl sanatıyla karşılaşanların aklına gelen “Bu sanat mı?” sorusu, pek çok kuramcıyı, sanat tarihçisini ve yazarı bu konu üzerinde daha fazla yazmaya yöneltiyor. Sanatı sanat kılan değerlerin kökten değiştiği 2o.yüzyıl, çağdaş sanatı şekillendirirken en çok şaşırtmayı ve sansasyon yaratmayı mı hedefledi? Üretilen yapıtlar arasında döneme damgasını vuranlar olacak mı yoksa hepsi sabun köpüğü gibi yok olup gidecek mi? Sıradan bir duvarda bile karşılaşılabilen yapıtların, örneğin formaldehit dolu bir tank içinde sergilenen inek ve buzağı bedenlerinin sanat olarak kabul edilmesini kim sağlıyor? Çağdaş sanat söz konusu olduğunda galeriler, müzeler, sanat enstitüleri nasıl bir görev üstleniyor? Ya bienaller, trienaller, sanat fuarları ve sergiler; sanatın izleyiciyle buluşmasında sahip oldukları rol önceki yüzyıllara göre nasıl değişti? Bu ve benzeri pek çok soruya açıklık getiren Çağdaş Sanatı Anlamak, çağdaş sanatı bir bağlama oturtmakla başlıyor. Yerleştirmeden arazi sanatına, interaktif projelerden dijital medya kullanımına kadar çağdaş sanatın üretiminde tercih edilen farklı yöntemlerin ele alındığı kitapta önemli sanatçılara, farklı temalara ve aykırı örneklere de değiniliyor.
Çağdaş Sanatı Anlamak, çağdaş sanatla arasında mesafe olduğunu düşünen, çağdaş sanatı anlamak isteyen ve bir Rönesans eseriyle günümüzde üretilen bir çalışmaya bakmak arasındaki farkı merak eden okurlar için faydalı bir kılavuz niteliği taşıyor.