Annabelle Jefferson, zamanın çok öncesinden gelen savaşı artık biliyordu. Fakat bu savaşı sürdüren iki düşman türün ortasında kaldığını sanırken, kendisini izleyen yeni düşmanların varlığından haberdar değildi.
Keşfedilen yeni türler, anlamı bilinmeyen kâbuslar, saklı kalan gerçekler, çözülmesi gereken yeni gizemler ve güç peşinde olanların bitmek bilmez mücadelesi…
Tüm bunların ortasında Annabelle’in sığındığı tek bir kişi vardı; Jay Sullivan.
Fakat…
“Aşk, şeytanın hiç uğraşmadan kendi sonlarını yazması için insanların önüne attığı oyuncaktan başka bir şey değil,” demişti Jay Sullivan.
Belki de haklıydı.
Tehlikeli bir hayat
Tehlikeli bir avcı
Ve
Tehlikeli bir aşk…