Ergin Altay çevirisi,
Joseph Frank’ın önsözü,
Yazar ve dönem kronolojisiyle,
Kitaba dair görsellerle.
Ölü Bir Evden Hatıralar, Dostoyevski’nin Omsk’taki bir çalışma kampında yaşadığı dört yıllık kürek mahkümiyetinin buruk bir hediyesi...
Dostoyevski’nin 1854 sonunda Omsk’tan ayrıldıktan kısa bir süre sonra kaleme almaya başladığı ve 1860-1862 yılları arasında Vremya (Zaman)
dergisinde tefrika edilen Ölü Bir Evden Hatıralar, yazarın hapiste yaşadığı korkunç deneyimler, tanıştığı mahkumlar ve gardiyanların zalimliğinin kâğıda düşülmüş bir kaydıdır. Romanın baş karakteri Aleksandr Petroviç Garyançikov karısını öldürmek suçundan girdiği hapiste “iyi” ve “kötü”nün hızla değişmesini ve birbirine girmesini izlerken hapishane şartlarında insaniyetin düştüğü elim durumlara şahit olur. Serbest bir sicimle birbirine tutturulmuş bu anılar aynı
zamanda Rus hukuk ve ceza sisteminin bir eleştirisi niteliğini taşır.
“Modern edebiyatta bundan daha iyi bir kitaba rastlamadım; bu söylediğime Puşkin de dahildir. Dostoyevski’ye ona bayıldığımı söyleyin.”
Lev Nikolayeviç Tolstoy