"Kederli bir ulus"un varlığı, Mustafa Kemal'e, kendi ruhsal dünyasında yaşattığı kederli anne imgesi üzerine yansıtacağı dışsal bir gerçeklik sundu. Kederli ulus, ona yaşamı boyunca sürecek Türk ulusunu kurtarma ve onarma misyonunu kazandırdı. Atatürk ünvanını aldığında kederli ulus onarılmış durumdaydı. Diğer bir ifadeyle söylersek, kendi çocukluğunun mutsuz ortamını mutlu ve muhteşem bir ortama dönüştürmüştü. Mustafa Kemal, ele geçirdiği ilk fırsatta tarihsel arenayı kendi içsel dramının yaşandığı sahne olarak kullandı. Mustafa Kemal Atatürk'ün kişisel gelişimini çocukluğundan başlayarak ölümsüz Atatürk oluncaya kadar geçen bütün bir süreci öykülendirmeyi, onun kendi iç dünyasıyla kurucusu olduğu ve daha sonra modern bir ulusa dönüştürdüğü Türkiye olarak dış dünya arasındaki karşılıklı etkileşimi çözümlemeye çalıştık.