İran edebiyatında modernizmin öncüsü Sâdık Hidâyet'ten, Kafka'nınki gibi karanlık, karabasanlı öyküler... Hidâyet, 1930'lu yıllard, ülke için pembe tablolar, çizen yönetime, İran halkının yaşantısını keskin bir gerçeklikle yansıtarak yanıt veriyor. Şiddetin ve tutkunun iç içe geçtiği bu öyküler fakirlik, hastalık, batıl inançlar, cincilik, kumalık ve "siga" düzeni, ikiyüzlülük, mistik hayata ve inzivaya kaçış, hayal kırıklıkları, kadının mal muamelesi görmesi gibi İran toplumunda kol gezen sorunlara birer ayna tutuyor. Mehmet Kanar'ın Farsça aslından özenle çevirdiği Üç Damla Kan, Sâdık Hidayet'i Kör Baykuş, Diri Gömülen ve Hacı Aga gibi kitaplarıyla tanıyıp seven okurlara yal ın ve bunaltılı bir dünya sunuyor.