Bir sandık odasında buluşan üç valizle iki sandığın öyküsü bu. Yepyeni, çekçekli, pırıl pırıl kırmızı valiz dünyayı dolaşmıştır, Amerika'yı, İtalya'yı, Avusturya'yı görmüştür. Şişinir de şişinir bu ayrıcalığıyla. Meşin valiz ondan daha eskidir, ama o da övünür kibar beylerin, güzel hanımların elinde bütün dünyayı dolaşmış olmasıyla. Tahta bavulsa çok daha yaşlıdır, gurur duyar kar-kış demeden gencecik askerlere yıllarca eşlik etmesiyle. Sandıkların hikayesiyse bambaşkadır, onlar da övünürler taşıdıklarıyla. Tartışmanın sonundaysa şunu anlarlar: Her şeyin yerini yenisi alır. Önemli olan, herkesin kendi değerinin farkında olmasıdır...