Avcı-toplayıcı olan ilk insanlar, tarımın keşfedilmesiyle birlikte yerleşik düzene geçti. Bu da beraberinde imalat, alım satım işlerini yani sanayiyi, ticareti doğurmuş, günümüze kadar devasa boyutlara evirilmiştir.

Tüm savaşlar, tüketim anlayışları, beklentiler ve hatta ahlaki değerler hep; “Sanayi/Ticaret” çerçevesinde şekillenmiştir. Böyle de gideceği aşikârdır.

O halde Sanayi/Ticaret, buna bağlı olarak “İş İnsanlığı”, yine buna bağlı olarak da “Yöneticilik” üzerine düşünülmesi gerekiyor.

Ayakta kalmak, diğer uluslarla birlikte hareket edebilmek için iş insanlığını ve yöneticiliği teşvik etmek kaçınılmaz oluyor. Bunu yaparken de bir yol haritası hazırlamalı, önemli noktaları hatırlatmalı, ilk oluşumları sağlam başlatmalıyız.

Elinizdeki kitap; sıfırdan bir şirket kurmaya, içini doldurmaya ve onu en doğru şekilde yöneterek zirvelere taşımaya rehberlik edecektir.