İkinci Dünya Savaşı, sadece savaşan ülkelerin değil savaşa girmeyenlerin de ekonomisini alt üst etti. Bütün ekonomilerin savaş
ekonomisine dönüşmesi, topyekûn savaşın bir gerçeğiydi. Birinci Dünya Savaşı’ndan harap çıkmış ve kalkınmaya çabalayan Türkiye,
dışında durduğu bu savaştan olağanüstü etkilendi. İlhan Tekeli ve Selim İlkin, eserlerinin ikinci cildinde, Türkiye’nin
İkinci Dünya Savaşı macerasının ekonomik yanını inceliyorlar. Alınan önlemler, yaşanan kıtlıklar, hayat pahalılığı, yolsuzluklar, kuyruklar, tüketim kısıtlamaları, karne uygulamaları, emek rejimindeki yeni düzenlemeler... Dış ticaretteki ve sanayi üretimindeki gelişmeler... Türkiye ekonomisinin izleyen on yıllarına da damgasını vuran bu özel dönemi mercek altına alan bir inceleme.
“Türkiye, sıcak savaş dışı kalmış ve savaşan tarafların her ikisiyle de ticari ilişkilerini sürdürmüştür. Bu durumun ekonomik sonuçlarından belki de en önemlisi, Türkiye’nin bir savaş sahası olmayışı dolayısıyla Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra geçen yirmi yıllık dönemde zor koşullarda oluşturulan altyapıların ve sanayi kuruluşlarının tahribinin önlenmesi ve gerçekleştirilen birikimin korunmasıdır. Bunun dışında savaşan tarafların her ikisiyle de dış ticaret ilişkilerinin belli bir ölçüde korunmuş olması nedeniyle (...) dış ticaret dolayısıyla doğacak dar boğazlarda belli bir azalma, öte yandan (...)Türkiye’nin altın stokunda önemli bir artış sağlanmıştır.”
İlhan Tekeli – Selim İlkin