Diğer arabalardaki insanlara baktı. Hayli mantıklı görünüyorlardı. Çok tuhaftı her şey. Bugüne kadar birlikte olduğu kadınların neredeyse hepsi ya akıl hastanesinde yatmışlardı ya da ailelerinde bir deli, hapishanede ağabeyleri, intihar etmiş bir kız kardeşleri falan vardı. Harry mıknatıs gibi çekerdi öylelerini. Okul bahçesinde bile, kaçık, garip ve uyumsuz tipler hep onu bulurdu. Onun laneti de buydu. Fakat çaresini bilmiyordu, bu sorunla yaşamak zorundaydı.”
Charles Bukowski’den ilk kez Türkçe’de yayınlanan öyküler ve şiirler…