Akan bir suyun yatağını bulmasına benzer bir süreçle eğitim anlayışının, insanı, biliş, duyuş ve deviniş açısından bir bütün olarak kabul eden anlayışa evrilmesi Platon`dan beri süregelen, öğreneni ve öğrenme sürecini parça parça algılayan, "beden için idman" ruh için müzik" anlayışının karşısında durmaktadır. Günümüzde, insanın varlık bütünlüğünden hareket eden, insanın ortak yetileri olan bilme (akıl), duyma (vicdan ve estetik) ve eyleme (deviniş) gereksinimlerini birlikte geliştirmeyi hedefleyen, öğrenme-öğretme ve uygulama yöntemlerinden birisi hiç kuşkusuz "eğitimde drama" dır.
Bu kitap ile, eğitimde drama yönteminin dayandığı temel eğitim paradigmasının, öğrenme ve öğretme anlayışının, temel yaklaşım ve tekniklerin ortaya konması, ilköğretim I. kademe programları ve eğitimde drama köprüsünün yeniden kurulması ve işlevsel uygulama örneklerinin verilmesi amaçlanmıştır.
Yine bu kitap, geleneksel eğitim kavrayışı içinde öğretmen otoritesine dayalı anlayışın yerine, öğrenciyi eğitim süreci içinde özgürleştirmeye dayalı drama yönteminin, tüm sınıf öğretmenlerine, sınıf öğretmeni adaylarına ve ilköğretim öğrencilerine yönelik çalışmalar yürüten tiyatro pedagoglarına hatırlatılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışmanın, eğitimde drama yöntemine dayalı bir öğrenme-öğretme süreci planlarken sizlere ip uçları vermesini, yolunuzu aydınlatmasını dileriz.