İmparatorluk Politikası’nda, yayılımcı bir politika izleyen Amerika’nın sürdürmeye çalıştığı bu imparatorluk inşası özgün bir anlayışla sunuluyor.
Petras, bu imparatorluk inşasının ülke içindeki temelleri nasıl bozduğunu, özellikle Suriye ve İran vakalarında askeri müdahale yerine diplomatik görüşmeleri amaçlaması gereken Amerikan hükümetinin bu yaklaşımını değiştirmeye nasıl da mecbur bırakıldığını gösteriyor. Petras’a göre yayılımcı politikalar, elitler, Siyonist güç yapılanması, yurtdışındaki direniş hareketleri, milliyetçi rejimler ve Amerikan kamuoyunda çok taraflı bir güç mücadelesi yaşanıyor. Ancak bu karmaşık boyutlara ulaşmış güç mücadelesinin çözümü ne olmalı?
Sonu gelmeyen savaşlara zorlanan Amerika, ırkçı ve sömürgeci başka bir devletin maşası olarak yönetilmeye devam ederek tam bir polis devleti haline mi gelecek, yoksa Ortadoğu’daki karışıklıklardan uzak durmaya çalışan, bağımsız ve demokratik bir cumhuriyet olarak köklerine mi dönecek?