İnatçı Köstebek; Çağrı Merkezlerinde Gençlik, Sınıf ve Direniş resmi

İnatçı Köstebek; Çağrı Merkezlerinde Gençlik, Sınıf ve Direniş

Barkod: 9789755339658
Stok Sayısı: 1
Basım Tarihi: 10-2021
Baskı Sayısı: 1. Basım
Sayfa Sayısı: 286 Sayfa
Ağırlık: 258,00 Gram
Boyut: 13,50 (en) x 21,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: İstanbul - Türkiye
Basım Dili: Türkçe

180,00 TL
153,00 TL

Direniş bir toplumsal sınıfın sahip olduğu ortak hareket etme ve etkileme gücüne işaret eder.
21. yüzyılda inatçı köstebeklerin yeri ve rolü ne olacak? Diğer bir deyişle sınıf, gençlik ve direniş bu yüzyılın bugününü ve yarınını nasıl belirleyecek? Yüzyılın başında karşı karşıya kaldığımız salgınla bu sorular daha da görünür oldu. İşçi sınıfının ve gençliğin çalışma ve yaşam koşullarının doğrudan tehdit altında olduğu günlerdeyiz.
Etkisizleşen sosyal haklar, çalışma yasalarının her geçen gün daha da daralan "koruma" işlevi, uzaktan çalışma modelleri, uzun çalışma saatleri ile işsizlik arasında gelip giden yaşamlar...

Sermayenin kendi çıkarları için uzaktan çalışma konusunda net olmasında şaşılacak bir şey yok kuşkusuz. Ama esas sorun uzaktan çalışmanın emekçiler adına kazanımları olduğu iddiasıdır. Uzaktan çalışmayla emekçilerin, yollarda zaman kaybetmeyecekleri, biyolojik ritimlerine uygun çalışacakları, isterlerse birden çok iş yapabilecekleri sürekli tekrarlanmaktadır. Bu iddia ciddi bir anlatıya dönüşmüş durumdadır. Bu anlatı geleceksizliğin ve güvencesizliğin anlatısıdır. Yıkılması gereken budur.

"Nasıl çalışıyoruz ve nasıl çalışabiliriz?" sorusu üzerine elbette düşünmek gerekir. Alternatif bir "çalışma" nasıl olabilir? Sömürü mekanizmasının yıkılması, emeğin özgürleşmesi, yöneten-yönetilen ilişkisi, teknolojinin kullanımı, çalışma saatlerinin azaltılması... Tüm bunların cevabı, sermayenin uzaktan çalışma talebine karşı emekten yana bir bilimde ve siyasettedir.

Kapitalizm, sermaye, proletarya, sömürü... Bu kavramlar, kapitalizmin temel nitelikleri olarak varlıklarını sürdürmektedir.

Şu an yaşadığımız hayat eşitsiz, adaletsiz ve hakkaniyetsiz ise önümüzdeki seçenek onun eşitsizliğini azaltmak ve adaletsizliğini düzeltmek değil, yaşadığımız hayatı başka bir hayatla değiştirmektir. Bu da en çok gençlere yakışır.

Gençlik sürekli devinir ve yarını kurmak için hareketlidir, ateşlidir. Bugün salgınla birlikte gençlik itaatkâr, boyun eğen, renksiz, yılgın ve solgun bir eğilime hapsoluyor. Tüm bunlara karşı gençliğin diliyle söyleyelim:
#direngeçlik
Hadi İnatçı Köstebek!