Filozof, aktivist ve eleştirmen kimliğiyle günümüz tartışmalarına hızla yeniden dahil olmaya başlayan Günther Anders (1902-1992), en önemli yapıtı sayılan İnsanın Eskimişliği’nde ortaya attığı “Prometheusçu Utanç” kavramıyla, teknolojiye yönelik en erken tarihli ve en zengin eleştirilerden birini dile getiriyor.
Günlük hayatımıza iyice nüfuz ettiği halde hala net bir şekilde hesaplaşamadığımız teknolojik başarılar karşısında nasıl bir tavır takınacağımız sorusu üzerine kafa yoranlar, Anders’in eleştirilerini güncel gelişmelere uyarlamakta zorluk çekmeyecekler.
"İnsanın Eskimişliği, kanımca son yılların en önemli kitaplarından biri. Nasıl bir dünyada yaşadığımızı merak edenlerin, özel yaşamının ötesine geçip etkin bir rol oynamak isteyenlerin, dahası bir şeylerin değişmesinden yana olanların ıskalamaması gereken bir derleme. Anders'in özgün gözlemlerinden nasibini almamış eylem ve projelere daha baştan demode gözüyle bakılabilir. Bu türden bir felsefeye temas etmeyen felsefi yaklaşımlar lüksten ibarettir."