Beyaz Zenciler’in yazarı Ingvar Ambjörnsen’den çarpıcı bir roman daha sunuyoruz sizlere...
“Köpek efendi istemezdi, efendi köpeğin dünyasını yıkmasaydı eğer” diyerek zorunluluğa dönüşmüş sadakatin ikiyüzlülüğüne dikkat çeken Ambjörnsen, bu kez “köpeksi” bir insanı anlatıyor. Ahlâki değer ölçülerinin iyice silikleştiği, ölüm ve boşluğun hüküm sürdüğü kentlerde “ilik” peşinde koşan ve yalnızlığa gömülmüş birini betimliyor yazar. O, ne tek başına ne de başkalarıyla birlikte “sevgi” adına bir şey üretebilmiştir. İnsanları kullanarak, aşağılayarak, kişiliklerini parçalayarak onlardan arta kalan “sahicilik” kalıntılarından beslenmektedir...
Yüreğinde gardiyan vardır...
Kadınları avlar, dünyalarını talan eder, ıssızlaştırır...
İnsan Postuna Bürünmüş Köpek, kalplerinde bomba taşıyan, içindeki duvarların dışına çıkamayan, başka insanların da kendisine ulaşmasına izin vermeyen insanlardaki “kötücüllüğün” romanıdır...