Günümüzün en tanınmış biyografik romancısı, hiç kuşku yok Irving Stone’dur. 1903’te Telegraph Hill’de (San Francisco) doğmuştur. California Üniversitesi’nde öğrenimini tamamlarken, bir yandan da yaz aylarında kulüplerde saksafon çalmış, meyve bahçelerinde işçilik yapmıştır. Üniversite yıllarında Stone’un ilgisini çeken dal, siyasal bilgiler olmuştur. Bu konudaki çalışmalarıyla başarılı dereceler almıştır.
Daha sonraları çalışmalarını tamamen yazarlığa yöneltmiş, ilk eseri on yedi yayınevi tarafından reddedildikten sonra basılma imkânına kavuşabilmiştir. Fakat Van Gogh’un hayat hikâyesini anlatan bu eserin (Lust for Life) basılması yazarını üne kavuşturmuştur. Irving Stone, Jack London’un hayat hikâyesini de “Sailor on Horseback” adlı romanında başarıyla yansıtmıştır. Türkçeye “İnsan Ruhunun Derinliklerinde” olarak çevrilmiş olan, romancının son kitabı (The Passions of the Mind) ünlü bilgin Freud’un hayat hikâyesidir. Kitap bütün ülkelerde satış rekorları kırmıştır. Stone, bu romanı aralıksız beş yıl araştırma ve çalışma ile ortaya koyabilmiştir. Gerçekten de Freud gibi, insan hayatında ve tıpta çağ açmış bir kişinin hayatını romanlaştırmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz. Burada yalnızca ünlü bilginin meslek hayatı değil, onunla ilgili olarak his ve aşk hayatı da ele alınmaktadır. 1880’lerin muhteşem Viyana’sının yarattığı ortamda her şey insana büyülü gibi gelmektedir.
Biliyoruz ki büyük bir roman ve büyük bir adamın hayat hikâyesini okurken kendinizle ilgili çok şeyler öğreneceksiniz. Bu, kendinizi ve çevrenizdekileri tahlil etmede en yakın dostunuz olacaktır. Doğan Hızlan