İslâm dini -Kur’ân’ın delâletiyle- "Yüce Allah’ın kullarını hakka ulaştırmak üzere peygamberleri aracılığı ile akıl sahibi insanlara tebliğ ettiği, onları dünya ve âhiret mutluluğuna kavuşturan sistem, Allah’ın koyduğu hükümler" şeklinde tanımlanmıştır. Rabbimiz insanlığı zulüm ve kargaşa bataklığından kurtarıp adaleti, dengeyi, günveliği ve mutluluğu sağlamak için kitap indirmiş ve elçi göndermiştir. Gönderilen kitabın içinde yer alan ilke ve anayasalara -Rabbimizin ifadesiyle- hikmet denilmektedir. Biz, bu ilkelere "din" diyoruz. Kur’ân-ı Kerim’deki çeşitli âyetlerden anladığımıza göre Rabbimiz, dinin halis olmasını istemektedir. Zira halis olmayan dinin, dünya ve ahiret mutluluğunu temin etmeyeceği açıktır. Fakat günümüzde Müslüman olduğunu söyleyen bazı kimselerin yaşadığı din; halis olmayan, yozlaştırılmış, içi boşaltılmış bir din olup Kur’ân’da konu edilen halis din ile alakası yoktur. Din adına öğretilen bazı hususlar da aynen böyledir. Kur’ân ve onun devamı olan meâl çalışması ile geniş kitlelerin beğenisini kazanan Muhterem Hakkı Yılmaz bu eserinde, İslâm Dini’nin Temel Direkleri’ni ele alıyor. Ve dinin sağlam temeller üzerinde yükselebilmesi için Rabbimiz tarafından indirilen hakikatlerin özüne ulaşma çabasını sürdürüyor. Eser, "dua" konusu ile başlıyor. "Namaz"ın nasıl anlaşılması ve ikame edilmesi gerektiği sorusuna, âyetlerden verdiği cevaplarla devam ediyor. Kitabın son bölümü ise Rabb’e yönelmenin bir diğer ifadesi olan "hacc"ın nasıl olması gerektiğine ayrılmış.