Son dönem Türk tarihinin mücadeleler ile dolu sayfaları arasında, çok kısa bir dönemi kapsayan bölümünde ortaya çıkan ve etkileri günümüze kadar gelen siyasi cemiyeti, hiç şüphe yoktur ki, İttihat ve Terakki Cemiyetidir. Hakkında olumlu, olumsuz yüzlerce eser kaleme alınan, bu gizli ve gizemli cemiyetin tarihi, kendisi gibi gizli ve gizemlidir.
Tarihin kaydettiği en uzun ömürlü imparatorluklardan biri olan Osmanlı İmparatorluğu, onların döneminde son buldu. Cumhuriyet dönemine damgasını vuran “ Türk “, “ Türkçülük”, “ Türk Milliyetçiliği “ fikirleri, sistemleştirilerek o günlerde ortaya atıldı. Balkan Savaşı ve faciaları, Birinci Paylaşım Dünya Savaşı ve faciaları, Çanakkale ve Kutul amare zaferleri o zamanlarda yaşandı ve Türk Kurtuluş savaşının kadroları onların elleri ile yetiştirildi. Türk Gizli istihbarat teşkilatı “ Teşkilat-ı Mahsusa “ diğer adıyla “Umuru Şarkiye Dairesi “ o dönemde hayata geçirildi. Velhasıl yaptıkları ve yapamadıkları ile imparatorluğun son dönemine damgalarını vurdular. Kimdi bunlar? Ne yapmak istiyorlardı? Niçin böyle gizli bir cemiyet kurmuşlardı? Neden Babıâli baskını gibi bir hükümet darbesi yaptılar?, gibi çok çeşitli soruların cevaplarını burada bulabileceksiniz.
İttihat ve Terakki Tarihi, neresinden bakarsanız bakınız bizim tarihimizdir. Bu tarihi süreç doğru anlaşılması gereken en önemli süreçlerden biridir. Bu süreç içerisinde, içinde yaşanılan çağa uygun olarak çok hızlı hareket eden olayları, sebep ve sonuçlarını, neden ve nasıl olduklarını anlamak oldukça güçtür. Bir de, bu sürece hükmeden İttihatçılar ve II: Abdülhamid hakkında yapılan yergi ve övgüleri dikkate alırsak devri anlamanın ne denli zor olduğu kendiliğinden ortaya çıkar. Bizim ölçümüz milletimiz ve devletimizdir. Yani milletimizin ve devletimizin yararına olan her şey bize göre övülmesi gereken şeylerdir. Aleyhine yapılanlar da doğal olarak yerilmesi gerekenlerdir.
Burada, bu ölçü içerisinde olabildiğine objektif değerlendirme yapabildiğimizi düşünüyorum. Belgesel bir kitap olmasına rağmen, bedii tarza da gereken önem verilerek yazıldığı için sıkılmadan okunabileceğini söyleyebilirim.
İçinde yaşadığımız olayların temellerinin o günlerde atıldığını rahatça söylememiz mümkündür. O günkü paylaşma anlaşmalarını, sömürgeleştirme isteklerini, bugün uluslararası arenalarda açık olarak görüyoruz. Sadece İngiltere’nin yerinde Amerika Birleşik Devletlerini koyarak işi kavrayabiliriz…