1917-24 yıllarında Türkistan’a yayılan ve 1934 yılına kadar aralıklarla sürdürülen isyânların kahramanlarına; Sovyet Ruslar, “Basmacı”, Türk mücahitleri ise “Korbaşı” adını vermişlerdir. Esasen Çarlık Rusyası karşıtı millî direnişlere Rus idaresi, “Basmaçı hareketi” gözüyle bakıyordu.
Zeki Velîdî Togan, aynı kuşaktan bir Türkistanlı olarak yakından takip ettiği Basmacı hareketini “muazzam bir millî hareket” şeklinde değerlendirmektedir.
Stalin, “Orta Asya Cumhuriyetlerini Sovyet Rusya’dan ayırmak ve sömürücü sınıfın hâkimiyetini yeniden kurmak gayesi ile zenginler tarafından yürütülen alenî bir siyâsi haydutluk hareketi” olarak tarif ediyor.
Zamanın Kızılordu Türkistan Cephesi Kumandanı Frunze ise, Basmacılığın gayesini: “Sovyet hâkimiyeti def olsun; bağımsız bir müslüman devlet kurulsun.” gibi millî bir sloganla ifâde ediyor.
Türkmen Basmacılarından Mirza Pirnefes: “Biz Basmacı kelimesine Türkiye’de alıştık. Vatanda seyrek duyardık, sadece Rus çevrelerinde. Biz, bize Korbaşı diyorduk. Sonra Enver Paşa geldi ve bunun da değiştirilmesini istedi. Bundan sonra birbirimize Mücâhid diye hitap etmemizi emretti.” demektedir.
…..
İki cilt olan bu kitap, Korbaşılar (Basmacılar) dinlenilerek yazıldı. Onların hatıralarından faydalanıldı. Bu bilgilerle, Türkistan’daki istiklal mücadelelerine Enver Paşa’nın iştirakı, çabaları ve bu yolda şehâdeti, bizzat görgü şahitlerine dayanılarak ortaya konuldu. Hacı Sâmi ile arkadaşlarının ve Türkistanlı yiğitlerin millî kıyamı teşkilâtlandırıp sağlam hedeflere yöneltmek için gösterdikleri destanî mücadele anlatıldı.