Toprağın sırlarını keşfeden, güzelliklerini meydana koyan, doğanın diliyle konuşan insandır. Fakat insana özelliğini veren, onun ihtirasını alevlendiren, onun dehasına ayrı bir renk katan elbette doğadır. Kişilik insanla doğanın birleşmesindedir. İnsaniyetle vatanın birliğindedir. Her büyük idealist insanlık amacına ancak vatan yolundan gitmiş; hakikatı soyut idealde ve kör gerçeklikte değil, ideal ile gerçekliğin, insan oluşla vatanın birliğinde bulmuştur. İnsan oluş vatanla başlar ve vatanların dostluğu ile olgunluğa ulaşır. Hürriyet vatan üzerinde doğar ve vatanlar arasında yayılır; cüret ve ihtiras vatanda gerçekleşir ve vatanın istiklali ile olgunluğunu bulur. İnsanlıkla ilgisi olmayıp tek bir toprağa bağlı kalan basit insandır. Fakat insanlığa iman edip hiçbir toprakla ilgisi olmayan da; renksiz, şekilsiz, şahsiyetsiz ve kozmopolit insandır.