Gerçeküstücülüğün bilinen, “resmi” tarihi André Breton ile başlar ve onun ölümü ile biter. Bu ölümün, Paris 68 isyanlarının patlama döneminin hemen öncesine gelmesi, bazı sanat tarihçilerinin işini kolaylaştırır ve André Breton ölümü ile onun en sivri, ele avuca gelmez, gayrı meşru çocuğu Gerçeküstücülüğün ölüm tarihleri eşitlenir. Fakat Gerçeküstücülüğün henüz tam yazılmamış bir de “gayrı resmi” tarihi vardır ve bu tarihe küre çapında yaşayan gerçeküstücü toplulukların pratikleriyle her gün yeni çentikler atılmaktadır. Bu erken mezar kazıyıcıların kaçırdığı nokta, Gerçeküstücülüğün modernizm ötesinde, Batı uygarlığın temeline karşı toptan bir reddiye olmasıdır. Onu oluşturan elementlerin kökleri Breton’dan çok eskiye, söylencelere, gizli batini cemaatlere, bilinmeyen dillere, şifrelere, korsan ütopyalarına dayandığı için ölümsüzdür; her “iyi, üretici düşünce aksı” gibi, parıldamaya devam eder.
Sürrealizm merkezini oluşturan üç parlak yıldıza; Magritte, Dali ve Chirico’ya dair çözümleyici ve eleştirel bir sorgulamayı deneniyor, sanat ortamımıza katkı niyetiyle. Bu kitap, Salvador Dali, Rene Magritte ve Giorgio de Chirico gibi sanat tarihinin en önemli üç sanatçısına farklı, özgün açılardan odaklanma şansı tanıyor. Kitap kapsamına adı geçen sanatçıların özgün metinleri, şiirleri de çevrilerek alındı. Bir Psikiyatrist (Prof. Dr. Mine Özmen) ve İki Ressam’ın (R. Arslan-C. Mukaddes) ortak çalışmasıdır.