“’68’liler sosyalist sol açısından kurucu kuşak olarak hâkimiyetlerini hissettirirken, ’78’liler daha çok iç tartışmaları, hesaplaşmaları, kavgaları, acılarıyla anılır. ’78 kuşağının ‘yaslı’, ‘kavgasını tüketmemiş’, ‘özlem yüklü’ bir kuşak olduğu sıklıkla ifade edilir. (…) Bugün ise veda edilemeyen bir geçmişin yeniden ve farklı biçimlerde, bir kuşak bütünü etrafında sahiplenilmesiyle, adalet ve geçmişle hesaplaşma talebinin bir mücadele teması haline geldiğine tanıklık ediyoruz. Kimi zaman nostaljik bir hatırlama, kimi zaman melankoli hafızada kendini hissettirirken, bir yandan da ’78’lilik kimliği etrafında bir tanınma mücadelesi devam ediyor.”
’78 Kuşağı - Bir Hafıza Topluluğu, Türkiye’de 1970’li yılların siyasal ve toplumsal hayatının deneyimini, 12 Eylül darbesinin etkilerini, devrimci hareketin zihniyet mirasını, bellek çalışmalarının merceğiyle analiz ediyor. “Nostalji ve melankolinin gelgitlerinden” geriye kalana bakıyor. Melike Işık Durmaz, derinlemesine görüşmelerin yanı sıra biyografi, otobiyografi ve nehir söyleşilere de dayanarak, ’78 kuşağının nasıl kendisini bir hafıza topluluğu olarak kurduğunu anlatıyor. Devrim beklentisi, adanma, yoldaşlık etiği… Ölümle, kayıplarla yüzleşme… Onların bir kuşak bilinci ve kimliği edinmelerini sağlayan asli deneyim olarak 12 Eylül…