Turgut Özal, Türkan Şoray, Süleyman Demirel,Deniz Baykal, Güngör Bayrak, Cihat Burak, İlhan Berk, Murat Belge, Bülent Ersoy, Rasih Nuri İleri, Sezai Karakoç, Uğur Mumcu ilk kez ber "insanlık antolojisinde" bir araya geldi. Doğan Hızlan'ın 99 Yüz'e yazdığı sunuş yazısındaki deyişiyle Cemal Süreya "Başına konan devlet kuşlarını kovmuş, şiirin korunmasız serçesini baş tacı etmişti... Konuşması çoğu zaman, ölçüsüz uyaksız mısralar gibiydi.Ya düzyazısı? Şiiri kadar iyi. Zekası, satırlarda ironik bir tavırla parlayıverirdi. Onun 99 Yüz'deki tasvirleri, tespitleri, düzyazının kısırdöngüsüne karşılık, imge dünyasına yanaşıyor. 99 Yüz'deki bazı tipleri anlatırken, mensur şiirin kapısını çalmış. Gerçekten de 99 Yüz, bir izdüşümler toplamıdır. İzlenimlerin tanıklığıdır.Gördükleriyle, okuduklarıyla, duyumlarıyla, gözlemleriyle oluşturduğu bir tür kimlik kartı. Kimileri bu kartı bir iftihar levhası gibi yanında taşıyacak, kimileri de saklamak için yorgun düşecek." 99 Yüz 'de Cemal Süreya'nın kalemi kah karanfil gibi görünür, kah ısırgan otu gibi dalar... Kendi açtığı yarayı da kendi sağaltır. Kimseyi ölüme terk etmez. Doğan Hızlan'ın dediği gibi "İye şair aynı zamanda iyi bir de arkeologdur. Yüze vuranları da görür, dibe çökenleri de."