Feminist şair, oyun yazarı, çevirmen ve romancı Elfriede Jelinek, kalabalık korkusu ve sosyal fobisi nedeniyle 2004 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü almaya bizzat gidememiş ama törende gösterilmesi için kaydedilen videoda, nota sehpasından okuduğu konuşmasında “Lisan bazen kazara bulur yolunu ama yoldan çıkmaz,” demişti. Jelinek, Âşık Kadınlar’da da anlatacağı hikâyeye hizmet eden özel bir üslup kullanarak kadınlığı ve evlilik kurumunun ekonomik güvenceyle ilişkisini irdeliyor.
Alplerde bir kadın iç çamaşırı fabrikası. Mutluluk peşinde iki kadın işçi. Brigitte ile Paula. İçinde bulundukları ekonomik sınıfı terk ettikleri, eşleri ve çocuklarıyla mutlu mesut yaşadıkları bir gelecek var hayallerinde. Bu hayale ulaşmaksa fabrikadaki çalışma şartları kadar zor. İki kadın, iki ayrı yol. Bir iyi, bir de kötü örnek.
Elfriede Jelinek’ten Âşık Kadınlar, güzellik, güvence, emek, evlilik, aşk, cinsellik gibi konuların kesiştiği o yerde dolaşan ve sözünü kesinlikle sakınmayan bir roman.
“Romanları ve oyunlarındaki sesler ve karşı seslerin müzikal akışı, dile ait olağanüstü bir coşkuyla toplumsal klişelerin saçmalığını ve baskıcı kuvvetini açığa çıkarıyor.” –Nobel Ödülü Akademisi
“Jelinek’i yorumlayan eleştirmenlerin olumlu ya da olumsuz uçlara çekilmesi çok ilginç; akademisyenler olumlu bakarken, gazeteciler olumsuz. Jelinek’in etrafında yarattığı güç alanı bu işte.” –Tim Parks