Özcan Karabulut’un ilk öykü kitabının yayınlanmasından bu yana on altı yıl geçti. Aşkın Halleri, onun beşinci kitabı. Önceki öykülerinde olduğu gibi bu kitabındaki öykülerde de temel izlek: aşk. Ancak bu yeni öykülerin öncekilerden ayrıldığı bir yer var: siyasal artalan üzerine oturtulmamışlar; siyasal söylem taşımıyorlar, yalnızca aşkı ve aşkın değişik ortamlardaki değişik hallerini dile getiriyorlar. Kitabın ilk ve en etkileyicci öyküsü Rojda’da olduğu gibi, umutsuz bir aşk olabiliyor anlatılan, ya da son öyküde olduğu gibi tükenmiş ama bitirilemeyen, bitirilmek istenmeyen bir evliliğin çıkarılan hesabı. Terk edenin de terk edilen kadar mutsuz olduğu ilişkiler. Otel odalarında, ıssız sokaklarda yaşanan yasak aşklar. Karşılıklı aynalar gibi iç içe geçen, birbirine yansıyan, ruhunun ikizini taşıyan kadınlar. İmgelemde doğan, büyüyen hayal kadınlar. Düşsel kadınlarla gerçek kadınların, umarsızlıkla umudun, pişmanlıkla coşkuların, bağlanmalarla kopmaların bir araya getirildiği, yoğrulduğu, yaşamının bir bölümünde herkesin tattığı ya da tatmak istediği tutkulu aşklar var Aşkın Halleri’nde. Yıkımlar da var, acılar, hayal kırıklıkları da, terk edişler, terk edilişler, ihanetler de. Aşkın Halleri olduğu kadar insanlık halleri de...