“(…) Pek çok yerde Ahmet Say’ın biyografisini okuyabiliriz. Doğum tarihi, eğitimi, yazdıkları, öğrendikleri ve öğrettikleri… Parça parça pek çok șey... Sanatçı yönü, insan yönü, ahlâkı ve yetenekleri, öfkesi ve sevgisi hakkinda ise pek az şey… Önümüze konulmuş parçaların her biri ayrı aynı oluşmuş ve bir araya gelince Ahmet Say, bir toplam olarak ortaya çıkmıştır sanki.
Müzikten edebiyata, dergilerden ansiklopediye, ressamların, tiyatrocuların, mimarların, sinemacıların, şairlerin ve devrimci politikacıların doldurduğu bir ilişkiler dünyasında Ahmet Say, o mekiğin ta kendisi olarak, bir ‘evrensel insan’ olarak yaşadı, hep öyle anılacak.
Ağaçlar Çiçekteydi onun burada ana hatlarıyla özetlemeye çalıştığım hayatının dıșarıdan görünemeyecek kılcal damarlarını önümüze seriyor. Türkiye’nin siyasal ve kültürel tarihinin olağanüstü dönemlerini hem bir tanık hem de bir eylemci-sanık olarak yaşayan Ahmet Say’ın hayatının ilginç ayrıntılarını okurken, yalnızca onun hayatını değil, ülkemizin örtük tarihini de gözden geçirmiş oluyoruz. Bu bakımdan Ağaçlar Çiçekteydi yalnizca bir otobiyografi değil, tarih ve kültür araştırmacılanının kaynak olarak kullanabilecekleri bir belge özelliği de taşımaktadır.” (Aydın Çubukçu)