Birinci Kitap
‘Misliyle Mukabele’…
Altmış yıl sonra uykudan uyanan Ahi Beyleri...
Karşılarında
Siyonist Haçlı Baronlar.
Kıyamete kadar sürecek amansız mücadele…
“Alo, Yavuz, nasılsın?” demiş, kahkahayı patlatmıştı.
“Herhalde arkadaşının haberini almışsındır.” dediğinde…
Cavit Bey’in öldürülme emrinin Amerika’dan verildiğini anlamıştı.
Artık şüphesi kalmamıştı.
Yavuz Bey, daha fazla konuşmasına fırsat vermemiş…
“Şeytan’ın Çocuğu Abraham, yeminim olsun ki,
Sen ve Baron arkadaşların sabah ışığını göremeyeceksiniz.” demişti.
Başbaron Abraham’ın elinden telefon yere düşmüş, yerden alacak cesareti gösterememişti.
Sıra Türklerdeydi…
En az üç asır mağlubiyetler ve işgaller altında yaşayan bu millet;
Kılıcını bilevlemişti.
Ok yaydan çıkmış, hedefine doğru ilerlemekteydi.
Başbaron Abraham, acil kodu ile toplantıya çağırdığı
Baronlarla bir araya gelmişti.
O ve diğer Baronların gözleri saatlerindeydi.
Hızla ilerleyen dakika ve saniyelere içlerinden küfrediyor, nereden geleceğini hesap edemedikleri Azrail’i bekliyorlardı…