Nota okuma yetisini kaybeden bir piyanist, yazdıklarını okumayan bir yazar, geçirdiği felç sonucu konuşma yetisini kaybeden bir kadın, çift gözle göremediği için derinlik ve mesafe algınsından yoksun bir başkası ve yazarın kendi göz melanomu tedavisi sırasında tuttutğu günlük... Bu vakaları ilginç kılan, sadece az rastlanır nörolojik bozukluklardan mustarip olmaları değil, "aklın gözü" sayesinde yaratıcı çözümler ve adaptasyon yolları bularak kaybettikleri yetilerini telafiye ve hayatlarını yaşanır kılmaya çalışmaları. Sacks gelişen görüntüleme yöntemleri sayesinde hakkında gitgide daha çok şey öğrendiğimiz beyinle ilgili vaka öyküleri anlatırken insan olmanın öyküsünü de anlatıyor. Yazdıkları, her zaman canlı ve diri bir bilimsel merakın ürünü ama aynı zamanda böyle bir duyarlılıktan beslendiği için de bunca ilginç ve okunmaya değer.