“Suriye rejimi, ABD ve bölge işbirlikçilerinin bölgede egemenliklerini yaygınlaştırmak üzere hayata geçirmek istedikleri politikalara geçit vermediği için hedef seçilerek iç savaşa sürüklendi. Arap Baharı denilen süreçte Şam’ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı ve Türkiye Dışişleri Bakanı açık açık Beşar Esad’dan yollarına çıkmamasını istemişti. Hizbullah’a bölgede verilen desteği hemen kesmesi, İran ile ilişkilerini sınırlandırması, Filistin davasını kendi davası olarak görmekten vazgeçmesi, Müslüman Kardeşler örgütünü yasal hale getirerek meclise girmesine izin vermesi isteniyordu. Suriye tüm telkinlere rağmen ikna olmadı. Bölgede çıbanbaşı gibi dayatmacı politikaların karşısında duruyor, tarihsel müttefiklerinden ve siyasal duruşundan taviz vermiyordu.
Arap Baharı denilen uydurma dalga, zorlamalarla Suriye’ye taşındı. Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve ABD, Suriye’de demokrasi(!) istiyordu. Irak’a götürdükleri gibi Suriye’ye de demokrasi götürmek için düğmeye basıldı. Senaryolar oluşturulup, gizli servis destekli operasyona girişildi.”
Dünyanın birçok ülkesinden “Cihat” için Suriye’ye gönderilen terör gruplarının yaptıkları eylemler nedeniyle bir anda gündemde ilk sırayı alan Suriye’de halk, kendilerine Ortadoğu Dörtlüsü adını veren emperyalist ülkelerin medya destekli operasyonlarına, din adına savaştıklarını söyleyen grupların saldırılarına karşı direnirken başta ABD olmak üzere küresel egemen güçlerin Tunus, Mısır ve Libya’da oynadıkları oyunu bozuyor.
Suriye’yle ilgili çarpıcı röportajlara ve ses getiren haberlere imza atmış olan gazeteci Ömer Ödemiş, komşu ülkede gerçekte nelerin yaşandığını, muhalif denilen katillerin neler yaptığını gözler önüne sererek barış söylemini seslendirmeye, katliamların durdurulmasına dönük toplumsal bir bilinç yaratılmasına katkı sağlıyor.