1878’de Avusturya idaresine bırakılmak, Boşnakların zihin dünyasını alt üst etmişti. Osmanlılar Balkanlardan çekilmekteydi ve bir Müslüman topluluk olarak Avrupa’nın orta yerinde savunmasız kaldıklarını düşünmekteydiler. Osmanlıların yeniden döneceklerini beklemek yüreklerine su serpiyordu aslında. Ama ya dönemezlerse? Ya geçici olarak verdikleri idareyi yeniden ele alamazlarsa? İşte o zaman şu soruları cevaplamaları gerekiyordu: Bir Boşnak için vatan neresidir? Atalarından miras kalan Bosna mı, yoksa Müslüman kimliği ile yaşayabileceği Osmanlı toprakları mı?
Bu kitapta Boşnakların, göç üzerine tartışmaları, “Hayal Ülkesine” yolculukları, Anadolu ve Rumeli’deki yerleşim alanları, yeni hayatları, sevinçleri, hüzünleri, mutlulukları ve pişmanlıkları arşiv kaynaklarının ışığı altında inceleniyor.