Adımı attım yedi, dört, onsekizden öte ben, dokuzu yolda koyup şah ermine ferman olam…
Sultana gitmek isteyen yedi kat yeryüzünü ve dokuz feleği bilecek. Yol oradan gelmiştir, oradan geçmektedir. Yolu bilmeyen kaybolur. Gönlündeki sultanı bilirsen o seni bu yollardan geçirecektir. İnsana sadece insan olarak bakma, evliyayı dinle, onların sırrı vardır, gizlidir ve gönüldedir.
Evvel vatandayken ten değil idin, Hakk ile birlikteydin. Ten daha sonra ateş, hava, su ve topraktan sana yoldaş olmuştur. Ten vatanı unutturmamalı. Tuzağa düşmeyesin. Vatanı unutursan ten tuzak olur, zulumat olur. Tendeyken biriktir. Hani ne demişler “Cehennem dediğin dal odun yoktur, herkes ateşini burdan götürür.” Giderken ne götüreceksin sultana, sevdiğine, Şir’in Ezdan’ına, azığında ne olacak?
Eğriliğin koyasın doğru yola gelesin
Kibr ü kini çıkar ki erden nasib alasın
Ne versen elin ile şol varır senin ile
Ben desem inanmazsın varıncağız göresin
Gönülde pas oturur onda seni yitirir
İçeri şah oturur giremezsin göresin
On ikidir hücresi yedi dervazesi var
Anda iki dilber var bilmezsin ki sorasın
Yunus Emre