Türkiye’de 1 Kasım 1928’de kabul edilen Alfabe Devrimi, Arap harfli Türkçe yazı sistemine oranla okumayı ve yazmayı kolaylaştırmasının yanı sıra, siyasal retoriğini Osmanlı geçmişinden kopuş üzerinden tanımlayan Erken Cumhuriyet modernleşmesinin yeni yüzünü oluşturdu. Yeni alfabeyle okuma yazma eğitimi seferberliğinde Millet Mektepleri, ülkede millî matbuat kültürünün oluşturulmasında ise Matbuat Umum Müdürlüğü idaresinde 1934’te yapılandırılan matbuat rejimi etkin rol oynadı.
Erken Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde matbuat rejimi, 1930’larda Avrupa, ABD ve Sovyetler Birliği’nde yürütülen matbuat rejimlerindeki gibi siyasal iktidarların denetimine giren resmî ve hususi yayımcılığı merkezi politikalarla şekillendirmesi ve kırsal bölgelere ulaşabilen yayın faaliyetleriyle resmî modernleşme ideolojisini kitlelere benimsetmesi açısından etkili bir kültür yönetimiydi. 1930’larda sosyalist, faşist veya liberal rejimlerin kitle iletişiminde ve eğitim politikalarında etkin rol alan matbuat rejimlerinin ortak hedefi, resmî modernleşme ideolojisini toplumsal kültüre dönüştürebilmekti.
Alfabe ve Matbuat, Erken Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde ulusun inşası söyleminin, alfabe kitaplarından resmî propaganda yayınlarına uzanan geniş ölçekteki matbuat ürünleriyle somutlaştırılmasının ve kitlelere aşılanmasının on yıllık siyasetini inceliyor. Yayın, Türkiye’de millî yazılı kültürü belirleyen Alfabe Devrimi’nin ve millî matbuat kültürünü biçimlendiren matbuat rejiminin gelişim süreçlerini, Türkiye’nin komşusu ve müttefiki olan siyasal rejimlerle 1920’li ve 1930’lu yıllarda kurduğu kültürel ilişkiler üzerinden karşılaştırarak ele almayı ve iki dünya savaşı arasında Türkiye’deki uluslaşma siyasetinde öne çıkan millî matbuat kültürünü yeniden okumayı öneriyor.