Önce bilgeliğiyle sonra liderliğiyle tanıdık onu. Asıl önemli olan, liderliğinin bilgelikle desteklenmiş olmasıydı. Örnek bir Müslüman, örnek bir siyaset adamı, örnek bir dava adamı olmanın yanında sanatla, edebiyatla, felsefe ve kültürle iç içe olan bir lider. Hukuktan siyasete felsefeden dine pek çok ilgi alanı bulunan ve bahsi geçen hususlarda son derece liyakatli tespitlere/çözümlere/tekliflere sahip bir lider Aliya.
Bosna bağımsızlık Savaşı'nın muzaffer komutanı, Bosna Hersek'in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Aliya İzzetbegoviç sadece Bosna halkı için değil, tüm İslam dünyası ve hatta tüm insanlık için bilgi ve hikmet penceresinden süzülmüş tezleri olan bir ilim adamı ve Batı ile Doğu'nun kesişme çizgisinde yaşamış her ikisine de aidiyet hissetmiş Müslüman bir entelektüeldi.
O, düşünce dünyasının merkezine İslam’ı koymuş, ahlak, adalet, hak, siyaset, demokrasi kavramlarını bu merkezden hareketle yorumlamış bir düşünürdü. İslam’ı iki aşırı uç arasında “üçüncü bir yol” olarak takdim eder ve Müslümanlar arasında yaygın olan tembellik, ikiyüzlülük, rüşvet ve ahlaki düşüklüğün ıslahı için sağlam bir inanç ve bu inanca yakışan ahlaki davranışların şart olduğunu savunurdu.
İslam dünyasında yeni bir lider tipinin öncüsü sayılan Aliya İzzetbegoviç, entelektüel, eylem adamı, siyasetçi, savaşçı ve düşünür kimliği ile bilinmeye ve örnek alınmaya değer bir hayat yaşadı.