Cemil Meriç’in edebiyat ve edebiyat dışı alanlardaki çevirileri, onun, “kültürle derinlemesine alışveriş kaygı”sının, “düşünce mesaisi”nin izlerini taşır. Çevirilerinde Türkçeye olduğu kadar çeviri yaptığı dillere de hakimiyetini gösteren Meriç, kendine has üslûbuyla bir yandan edebiyat ve düşünce dünyamıza katkıda bulunmaya devam ederken, zaman zaman da çevirdiği eserlerle ve yazarlarıyla ilgili kimi çalışmalarını da okurlarla paylaşır.
Balzac’ın “On Üçlerin Romanı” üçlemesinin son epizodu olan Altın Gözlü Kız 1835 yılında yayımlanır. Hikâye, Paris yaşamından kesitler sunarak dönemin toplumuna ışık tutarken, bir yandan da kahramanlar arasında ördüğü ilişkiler ağıyla, aşkın sadece bir erkekle bir kadın
arasında yaşanması gerekmediğini de gözler önüne serer.