Eserlerinde yarattığı eşsiz psikolojik derinliklerle tanıdığımız Stefan Zweig’ın içinde yaşadığı çalkantılı ruh halini de satır aralarına gizlediği bir başyapıt…
Kibir, vicdan azabı ve saplantı…
Öldürücü bir delilik…
“Şimdiye kadar size her şeyi açıkça anlatabildim... Belki de bu durum o ana kadar kendi kendimi anlayabilmiş olmamdan kaynaklanıyordu… Çünkü hekim olarak kendi durumuma daima bir teşhis koyabiliyordum. Ama o andan itibaren hummaya yakalanır gibi oldum… Kontrolümü kaybettim… Yani yaptığım her şeyin ne kadar saçma olduğunu iyi bilsem de, kendime hâkim olamıyordum artık… Kendimi anlayamıyordum artık... Hedefime kilitlenmiş biçimde ileri doğru koşuyordum… Ayrıca durun bakayım… Belki size anlaşılır bir şekilde anlatabilirim… Amok nedir, biliyor musunuz?”