Erk karşıtı öncülerin farklı bir hümanizma idealiyle temellerini attığı anarşizm, muhalifleri tarafından çoğu kez uygulanması olanaksız bir siyasi program olarak eleştirilmiştir. Oysa, anarşizmin kültürel açılımları ve bireyin salt özgürlüğü üzerine yaptığı özgün vurgu tüm canlılığını koruyor. Kropotkin‘den Chomsky‘ye uzanan bu özlü soruşturma, türlü bakış açılarının harmanlandığı tarihsel ve teorik bir özet olmanın ötesinde, anarşist ideallerin tutarlılığını İspanya iç savaşı‘ndan Seattle‘a dek türlü veçhelerde sınayan bir bütünlüğün aykırı, renkli, meydan okuyan resmini sunuyor.