Dünyada yaygın bir felsefe vardır. Denir ki, carpe diem. Yani, anı yaşa. Ya da, anın keyfini çıkar.
Ama hayatta kimi zamanlar vardır ki bırakın anın keyfini çıkarmayı anı yaşamak bile güç gelir size. İşte öyle zamanlarda yapılacak tek bir şey kalır geriye: “Anı göğüslemek.”
Dönüp bakın hayatınıza.
Orada “anı yaşa”lardan daha çok “anı göğüsle”leri göreceksiniz.
Hayatın daha çok “anı yaşa” üzerine değil, “anı göğüsle” üzerine kurulu olduğunu göreceksiniz.
Ve anlayacaksınız ki, anın tadını en çok çıkaranlar, yeri geldiğinde anları cesurca göğüslemeyi bilenlerdir
Kimse mutsuz olmak istemez. Kimse acı çekmez istemez. Kimse ayrılmak istemez. Kimse hastalanmak ya da yaşlanmak istemez. Kim canı sıkılsın ister ki? Kim üzülmeye razı olur ki?
Ama olur işte bunlar.
Mutsuz da olursunuz. Acı da çekersiniz. Ayrılırsınız da. Hastalanırsınız. Yaşlanmaya başlarsınız. Canınız sıkılır, üzülür ve bunalırsınız.
Ve böyle zamanlarda yapacağınız tek şey anı göğüslemek olur.
Başka ne yapabilirsiniz ki?
Zor zamanlar sizden anı göğüslemenizi ister.
Ve siz o anları cesurca göğüslerken yara almış umutlar tekrar dirilir.
Güç kaybetmiş inanç tekrar yeşerir.
Size bir sır vereyim mi?
Umut, asla ölmez.
Asla.
Yara alır. Yorulur. Bıkar. Usanır.
Ama ölmez.
Dokuz canlı değil, sonsuzdur umut.
Umut, sonsuzdur.
Bu kitap, zor zamanlarınız için…
Siz anları göğüslerken, size yoldaş olmak için…