Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla, uzun bir süre hiçbir engelle karşılaşacağı düşünülmeyen kapitalist güçler, daha zaferlerin tadını çıkarmaya fırsat bulamadan, dünyanın her yerinde beklenmedik direnişlerle yüz yüze geldiler. Sınıf, cinsiyet, etnik grup, yaş, dil ve din olarak büyük bir çeşitlilik gösteren bir anti-kapitalist hareket, kökleri kadar çeşitli eylem biçimleriyle sesini duyuruyor, gündemin ön sırasına oturuyordu. Hararetli yeni buluşmalar, yeni gösteriler, yeni mücadeleler ve elbette yeni tartışmalar başladı. Anti-küresel ya da anti-kapitalist hareket neyi savunuyordu? Çoğu kişinin sandığı gibi, bu hareketler küreselleşmeye mi karşıydı? Yoksa ABD’nin dayattığı neo-liberalizme mi? Bu insanlar sokaklarda "Başka bir dünya mümkün!" diye bağırıyorlardı. Nasıl bir dünyaydı bu? İşte bu kitapta Alex Callinicos bu soruları yanıtlıyor. Callinicos bu hareketin gelişimini, hareket içindeki farklı politik güçleri, hareketin stratejik açmazlarını irdeliyor ve hareketin doğrudan kapitalizme karşı olduğu sonucuna varıyor....