Tuhaf Bir Aşinalık.
Kendilerini şair bir halk olarak gören Araplar, şiirdeki ustalıklarını hikâye alanında da gösteriyorlar. Şiirin tercüme edilemezliği karşısında aktarıma daha elverişli olan ve Arapçanın zenginliğini âşikâr kılan hikâyeleri, onları anlatı sanatında da yüksek seviyelere taşıyor. Arap edebiyatının büyük nesir yazarlarından Câhiz, Kitâbü’l-Buhalâ’sıyla (Cimriler Kitabı) fesahat ve belâgatin en parlak örneklerinden birini sunuyor.
Hemedânî ve Harîrî’nin Makāmâtları Arap dilinin inceliklerini ortaya koyarak Volga’dan Nijer’e, Ganj’dan Cebelitarık Boğazı’na her yerde zekânın ve zarif üslubun modeli oluyor. Sözün cazibesi; Maarrî’nin Risâletü’l-gufrân’ıyla İlâhî Komedya’da, Beydebâ’nın Kelîle ve Dimne’siyle Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’den La Fontaine’e kadar sayısız kişi ve eserde karşılık buluyor. Ve asıl şöhretini borçlu olduğu, kadının bilgeliğini temsil eden bir şaheserle zirveye çıkıyor: Binbir Gece Masalları… Ünlü edebiyat eleştirmeni, Faslı yazar Abdelfattah Kilito’nun anlatı sanatının klasiklerini ele aldığı ve Türkçeye kazandırılan ilk eseri olan Araplar ve Hikâye Anlatma Sanatı, geniş bir alanı kuşatan nitelikli bir çalışma.