“Bazen neden herkesin hırsızlık gibi rahat bir mesleği seçmediğini soruyorum kendi kendime. Biraz beceriniz varsa, dikkatli de olursanız, en hoş mesleklerden biri. Bir aile babası işi… Öylesine rahat ki… Neredeyse sıkıcı.”
Onu her zaman aynı yüzle, aynı kılık kıyafet içinde göremezsiniz. İçine girdiği ortamlarda her zaman dolambaçlı bir oyun var. Terk ettiği yerlerde ya bir şeyler eksik kalıyor ya da gizlenen gerçekler açığa çıkıyor. Bir kontrol edin isterseniz, cebinizdeki saat hâlâ yerinde mi? Onu yakaladığınızı sanabilirsiniz ama dikkatli olun, belki de kendisi yakalanmak istemiştir. Birçok ismi var ama en bilinenini duymuşsunuzdur herhalde. Karşınızda, kibar hırsız, Arsen Lüpen!
Maurice Leblanc’ın kaleme aldığı, yaratılışının üstünden yüz yılı aşkın zaman geçmesine rağmen hâlâ ilgiyle okunan, hem tiyatro oyunu, hem dizi hem de sinema filmi olarak birçok defa uyarlanan, ilk öyküsü 1905 yılında yayımlanan bu muzip karakterin dokuz öyküsünün bulunduğu Arsen Lüpen, Kibar Hırsız’da hapishane kaçışları da var, değerli bir gerdanlık da, denizaltı planları da, siyah bir inci de. Hatta Herlock Sholmès adında, ünlü bir İngiliz dedektifle bile karşılaşabilirsiniz burada. Tabii geç kalmazsa.