Aşk lezzetli bir çiçektir, fakat insanın onu yetiştiği korkutucu uçurumdan toplayacak cesareti olmalıdır.”
Salzburg’un tuz yataklarından birine kışın çıplak kalmış bir ağaç dalı, terk edilmiş alanlarından birine atılır. Tuz yatağının derinliklerinde gömülü kaldığı zaman boyunca ağaç dalı muhteşem güzellikteki kristallerle kaplanmış halde bulunur. Dal tanınmayacak hale gelene kadar en küçük yaprağın bile üzeri bütün evreni dolduracak kadar çok ışıltıyla bezenmiş bir hal alır. Stendhal kristalleşmeyi yalnızca bir ağaç dalına özgü tutmaz. Kristalleşme aynı zamanda uzun bir zamanın ardında aşkın karşısında çırılçıplak kalmış bir insanı da tasvir eder.
Stendhal’a göre insan âşık olduğu zaman baştan sona kristalleşir.
Aşk Üzerine’de Stendhal hepimizin yakından bildiği ‘aşk’ duygusunu tarihsel bağlamda inceliyor. Yazarın içsel duygularını ve tecrübelerini maskeleyerek ortaya koyduğu eserde her okur kendine ait bir duygu bulacak.